hem - هم

هم Arapça ve farsça anlamları
Arapça - Türkçe sözlük

açar; azap; depresyon; efkârlanmak; endişe; erek; ezgi; gam; gaile; garaz; gaye; hüzün; ırgalamak; incitmek; kahır; kahretmek; kartaloş; kartaloz; kasvet; kasavet; kaygı; keder; korku; korkutmak; mahzunluk; merak; murat; mutsuzluk; özen; teessür; üzgü; üzmek; üzülmek; zehretmek
Arapça - Türkçe sözlük

I

هَمّ

1. mutsuzluk

Anlamı: mutsuz olma durumu

2. korku

Anlamı: kaygı, üzüntü

3. üzgü

Anlamı: cefa, eza, eziyet, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı

4. açar

Anlamı: yemekten önce içilen alkollü içki, aperitif

5. ezgi

Anlamı: üzüntü, sıkıntı

6. merak

Anlamı: kaygı, tasa

7. azap

Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı

8. depresyon

Anlamı: ruhî çöküntü

9. kasvet

Anlamı: sıkıntı, iç sıkıntısı

10. mahzunluk

Anlamı: mahzun olma durumu

11. efkârlanmak

Anlamı: tasalanmak, kaygılanmak, üzülmek

12. gaile

Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü

13. kahır

Anlamı: derin üzüntü ve acı

14. gam

Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü

15. endişe

Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku

16. hüzün

Anlamı: gönül üzgünlüğü, keder, gam

17. kasavet

Anlamı: üzüntü, tasa

18. kaygı

Anlamı: üzüntü, tasa

19. murat

Anlamı: istek, dilek

20. keder

Anlamı: acı

21. teessür

Anlamı: üzülme

22. gaye

Anlamı: amaç, hedef

23. garaz

Anlamı: hedef, amaç, maksat

24. erek

Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef

25. üzülmek

Anlamı: üzüntü duymak, kaygılanmak

26. özen

Anlamı: bir işin elden geldiğince iyi olmasına çabalama

II

هَمَّ

1. kahretmek

Anlamı: çok üzmek

2. korkutmak

Anlamı: kaygıya düşürmek

3. incitmek

Anlamı: kırmak, üzmek

4. zehretmek

Anlamı: tatsızlık çıkarıp üzüntüye yol açmak

5. ırgalamak

Anlamı: ilgilendirmek

6. üzmek

Anlamı: üzüntü vermek

III

هِمّ

1. kartaloz

Anlamı: kartlaşmış, yaşı geçkin

2. kartaloş

Anlamı: kartlaşmış, yaşı geçkin
Farsça - Türkçe sözlük

hem; dahi; da
Farsça - Farsça sözlük Metni çevir

[ هَ ] (حرف ربط، ق) به معنی نیز که به
عربی ایضاً گویند. (برهان). لفظ فارسی است
مرادف نیز. صاحب بهار عجم نوشته که فرق
در لفظ «نیز» و لفظ «هم» این است که آوردن
لفظ «هم» بر معطوف ...
Farsça - Farsça sözlük Metni çevir

[ هَ م م ] (ع اِ) اندوه. ج، هموم. (منتهی
الارب) (از اقرب الموارد). یکی از اعراض
شش گانهٔ نفسانیه. (یادداشت مؤلف):
برداشته خزینه و انباشته به زر
صندوقهای پیل، و نه در دل هم و نه غم.
فرخی.
زآرزوها ...
Farsça - Farsça sözlük Metni çevir

[ هِ م م ] (ع ص) پیر فانی. ج، اهمام.
(منتهی الارب) (اقرب الموارد). || نازک و
نحیف، و در این معنی مشتق از «همته النار»
است، یعنی آتش ذوبش کرد. || قدح هم؛
قدح ...
Farsça - Farsça sözlük Metni çevir

(هَ مّ) [ ع . ] (اِ.) 1 - اندوه ، حزن . ج . هموم . 2 - قصد، اراده . 3 - آن چه
بدان قصد کنند. ؛~ و غم فرق بین هم و غم اصلاً در آن است که هم اندوه آینده است و
غم اندوه گذشته و موجود.
Farsça - Farsça sözlük Metni çevir

(هَ) [ په . ] 1 - (ق .) نیز، همچنین . 2 - (پش .) در ترکیبات پیشوند اشتراک است :
هم اتاق ، همراه ، همدل .
Arapça - Fransızca sözlük Metni çevir

I هُمُ

['humu]

pron

pers

ضَميرُ الغائِبينَ m ils

هُمُ أَصْدِقائي — Ils sont mes amis.


II هَمَّ

['hamːa]

v

1) عَنَى préoccuper

لا يَهُمُّهُ الأَمْرُ — Cela ne le préoccupe pas.


2) قَصَدَ être sur le point

هَمَّ بالكَلامِ — Il était sur le point de parler.


III هَمٌّ

['hamː]

n m

1) حُزْنٌ f peine

أُصيبَ بِهَمٍ شَديدٍ — Il a eu une grosse peine.


2) تَعِبٌ m souci

هُمومُ الحَياةِ العائِلِيَّةِ — les soucis de la vie familiale

Arapça - İngilizce sözlük Metni çevir

هَمّ: قَلَق

worry, care, concern, anxiety, solicitude
Arapça - İngilizce sözlük Metni çevir

هَمّ: حُزْن، غَمّ

grief, sorrow, distress, affliction
Arapça - İngilizce sözlük Metni çevir

هَمّ: قَصْد

intention, purpose, design, plan
Arapça - İngilizce sözlük Metni çevir

هَمّ: اِهْتِمام

interest; concern; attention
Arapça - İngilizce sözlük Metni çevir

هَمّ: أقْلَقَ

to worry, trouble, disquiet, upset, make uneasy
Arapça - İngilizce sözlük Metni çevir

هَمّ: أحْزَنَ

to distress, grieve
Arapça - İngilizce sözlük Metni çevir

هَمّ: أثّرَ، كانَ ذا أهَمّيّة

to matter, count, be of importance or consequence, have importance or significance
Arapça - İngilizce sözlük Metni çevir

هُمْ

they
Arapça - İngilizce sözlük Metni çevir

هِمّ: هَرِم

old man; decrepit, aged
Arapça - Rusca sözlük Metni çevir

I

هُمْ

они; их; كتلبهم их книга; نظرناهم мы видели их

II

(هم)

* * *


у-

мест. м они


Arapça - Rusca sözlük Metni çevir

I

هَمَّ

п. I

а/у هَمٌّ مَهَمَّةٌ

1) занимать, интересовать; заботить, тревожить,беспокоить; печалить

2) намереваться, хотеть, собираться (сделать что ب) ; همّ بالانصراف он захотел (собрался) уйти

3) вставать, подниматься; همّ من مقعدة он встал со стула

II

هَمَّ

п. I

а/и هَمِيمٌ هَمٌّ

ползать (о насекомых) ; * همّ الحبّ поражать зерно (о долгоносике)

III

هَمَّ

п. I

и/а هُمُومَةٌ هَمَامَةٌ

достигать глубокой старости

IV

هَمٌّ

мн. هُمُومٌ

1) забота, интерес; тревога; беспокойство; هموم хлопоты; يعصر الهمّ قلببا тревога сжимает ей сердце; مُثقـَّل بالهموم обремененный заботами; مضنًى نالهموم измученный заботами; . . . صرف همّه الى проявить заботу (о ком-л. ) , внимание (к кому-л. ) ; . . . لا همَّ له إِلاّان у него одна забота - лишь бы. . .

2) намерение

V

هِمٌّ

мн. أَهْمَامٌ

дряхлый старик; престарелый человек

* * *


аа

1) заботить, занимать; интересовать


2) намереваться, собираться сделать что

همّ

а=

pl. = هموم


1) забота, тревога

2) намерение, замысел

Farsça - Lehçe sözlük Metni çevir

bardzo; co; jaki; który; podobnie; również; także; też; wielce; za; zbyt

Arama Ekranı

Site içersinde arama yap.